BKTMD Korosu’ndan “Sevgi Varsa Engel Yok” konulu konser
Gelecek yıl kuruluşunun 35. yılını kutlayacak olan BKTMD Korosu, her konserinde olduğu gibi yine anlamlı bir müzik etkinliğine imza attı.
“Engelli olmak bir kusur değildir! Engelli olmak, engel değildir! En büyük engel sevgisizliktir!
Asıl engelliler, karşılarına çıkan engeli geçemeyenlerdir! Engelli insanlara saygı, insanlığa saygıdır!”
Hüseyin İşlek / Ne.Var.Ne.Yok.de
Yazmaya başlayalı yarım asırı çoktan geçmiş bir insan olarak, doğuştan gelen, ya da sonradan olan engelleriyle yaşayan insanları anlatmayı, yaşadıkları zorluklara dikkat çekmeyi, yaşamın her alanında eşit haklara sahip olmaları gerektiğini ve onları daha iyi anlamayı betimleyen, binlerce cümleden birkaç tanesi üstte yazdıklarım.
Gelecek yıl kuruluşunun 35. yılını kutlayacak olan ve kurulduğundan bu yana yıllardır başarılı konserlere imza atan Berlin Klâsik Türk Müziği Derneği (BKTMD), 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engelli insanların yaşamlarında “Farkındalık yaratmayı teşvik etmek amacıyla” diyerek, “Sevgi Varsa Engel Yok!” özdeyişi altında yine çok anlamlı bir konsere imza attı.
Yaklaşık 500 Berlinli müzikseverin katıldığı ve sunumunu Halim Özkal’ın üstlendiği Bat-Yam-Platz’daki “Gemeinschaftshaus Gropiusstadt Kültürevi”nde düzenlenen konserin konukları arasında Berlin Başkonsolos Muavini Bilal Çamlık ve Hülya Hanım, Berlin Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Orkan Özdemir ve annesi Hamide Saygılı, Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu Sözcüleri Ayşe Demir ve Safter Çınar, BKTMD’nin Onursal Başkanlarından Mehmet Tezcan ile Berlin kardeş koroların başkanları ve temsilcileri, Berlinli iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de vardı.
Konserin birinci bölümü Dede Efendi’ye ayrılmıştı
Klâsik Türk Müziği deyince Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi’yi tanımayanınız var mı? Hele size bir de “Yine bir gül nihal aldı bu gönlümü” veya “Ey büt-i neva” ya da müzikallere bile konu olan “Yine neş’e-i muhabbet” desem, dinlemeyeniniz var mı acaba?
Tatyos Efendi’nin Rast Peşrevi ile başlayan konserin birinci bölümü öncesi ikinci başkan İlknur Gümüş kısa bir “Hoşgeldiniz” konuşması yaptı. Bu bölümde koro Dede Efendi’nin rast, hicaz, bestenigâr, gül’izar ve şehnaz eserlerini okurken, “Mah yüzüne âşikanım” adlı eseri Gökhan Çiçek, “Ey büt-i nev edâ”yı Handan Doğan ve “Ben seni sevdim seveli” adlı bestenigar şarkıyı Yeşim Demirel solo olarak seslendirdiler. Bu eser öncesi Berlinli sanatçı Mustafa İçme’nin (keman) bestenigâr, daha sonra Türkiye’den konuk sanatçılar Serkan Halili (kanun) ve Sercan Halili (klâsik kemençe) kardeşlerin icra ettikleri rast ve hicaz giriş taksimleri ile yorum kattığı birinci bölüm Dede Efendi’nin “Gönül Durmaz su gibi çağlar” adlı şehnaz şarkısı ile sonra erdi.
Sponsorlara teşekkür ve Berlinli sazlar Mustafa İçme (keman), Evren Can Kaman ile Tamer Özgüler (ud), Remzi Yılmaz (tanbur), Fuat Temizer (ney) ve Ender Demir (ritim saz); Türkiye’den konuk sazlar Sercan Halili (klâsik kemençe), Serkan Halili (kanun), Özgür Özgüler (viyolonsel) ve Serdar Bişiren’in (ritim saz) tanıtımı ile başlayan ikinci bölümün ilk eseri Neyzen Yusuf Paşa’nın Segâh Peşrevi’ydi. Koro ardından Segâh ve Hüzzam Makamı‘nda eserler sundu. Bu bölümde Filiz Dağlı “Sevda yaratan gözlerini her zaman öpsem” ile Nejla Altıok “Bir rüzgardır gelir geçer sanmıştım” adlı eserleri ve Özgür Özgüler’in viyolonsel Hüzzam giriş taksiminden sonra Şebnem Türkmen “Gönlüm seher yeli” gibi konserin en çok alkış alan solo eserlerini seslendirdiler.
Konserin son bölümünde 14 yıl önce aramızdan ayrılan Cumhuriyet Dönemi’nin en büyük bestekârlarından rahmetli Avni Anıl’ın Hüzzam eseri “Ağlaya ağlaya giderim diyor” adlı besteyi koro seslendirdi. Her zaman olduğu gibi tüm salonun katılımıyla 500 kişilik dev koro bu kez iki şarkı seslendirdi. “Her gece yollarda gözledim seni” ve “İndim havuz başına” adlı eserler okunurken salon alkışlardan adeta yıkılıyordu.
İlk yorum yapan olun